6 Ağustos 2012 Pazartesi

Hipotezler, Teoriler , Yasalar ve Evrim Teorisi

Bu yazıda teorinin neden yasa olamayacağını ve evrim teorisinin bir bilimsel gerçek olduğundan bahsedeceğim. Öncelikle teorinin ne demek olduğuna bir bakalım(Oxford İngilizce sözlüğünden alınmıştır, anlaşılırlığı arttırmak için tekrardan düzenlenmiştir):

  Teori, Anlam 1(bilimde bu anlam geçerlidir): Bir olgu veya gerçekler grubunun açıklaması olarak kabul edilen, bir fikir veya ifadeler sistemi; gözlem veya deneylerle doğrulanmış ve bilinen gerçekleri açıkladığı ileri sürülmüş veya kabul edilmiş bir hipotez; genel yasalar, ilkeler veya bilinen veya gözlemlenen bir şeyin nedeni olarak kabul gören şeylerin ifadesi.

 Teori, Anlam 2(Genellikle teistler teorinin aslında bu anlamı ifade ettiğini düşünüyorlar. Bu günlük dilde teoriyi, hipotez anlamında kullanmaktan kaynaklanan genel bir hatadır.): Bir açıklama olarak ileri sürülmüş olan hipotez; dolayısıyla sadece bir hipotez, spekülasyon, varsayım; bir şey hakkında fikir veya fikirler kümesi; kişisel bir görüş veya kanı.

  Teori, bilimde  “Anlam 1”in karşılığıdır. “Anlam 2” ise aslında hipotezdir. Ama yaratılışçılar bilerek veya bilmeyerek Teori’nin “Anlam 2”yi ifade ettiğini düşünüyorlar. Bunu günlük dilde teoriyi, hipotez anlamında kullanmaktan kaynaklanan genel bir hatadır.

  Yanlış kanılardan bir tanesi de kanıtlanma sırasının önce hipotez sonra teori ve en sonda yasa olduğudur. Ama teori asla yasa olamaz. Yani kanıtlama sırasına göre önce hipotez sonra teori en son da yasa değildir.
Yasalar(Kanunlar) matematiksel formüller ile tanımlanır ve evrenin her yerinde  her zaman geçerli olmak zorundadır.  Ama kuantum teorisi bize göstermiştir ki bir şeyin her koşulda aynı şekilde geçerli olması mümkün değildir. Bu yüzden de yasalar vardır diyemeyiz.

  Anlayacağınız üzere hipotez ve teorilerimiz vardır. Ortaya bir şey attığınızda bu hipotezdir. Eldeki bulgular hipotezinizi destekliyorsa o teori olur. Peki iyi bir teori nasıl olmalıdır? Bu soruya Bilim Felsefecisi Karl Popper şöyle cevap veriyor:
“Kuram kanıtlanabilecek bir dizi kestirimde bulunabilecek nitelikte olmalıdır. Yeni deneylerin kestirimlerle uyuştuğu gözlemlendikçe kuram ayakta kalır ve ona  olan güvenimiz artar; ancak kuramla çelişen yeni bir gözlem o kuramın hatalı olan kısmını değiştirmemizi gerektirir.“ Ama teoriler bilimsel gerçeklere dayandığı için çürümeyi bekleyen şeyler değildirler. Bir teori asla tamamen hatalı çıkamaz(eğer tamamı hatalı çıkacaksa zaten kuram olacak kadar ilerleyemezdi). Teorilerin hatalı kısımlarının değişmesi onu daha sağlamlaştırır. Örneğin, Evrim Teorisi bir çok kez değişikliğe uğramıştır. Ama hiçbir zaman yanlışlanamamıştır. Çünkü bulunan hatalar sistemin temelinde değil, evrimin nasıl olduğundadır. Evrim Teorisi bilimsel gerçeklere dayanır ve bu yüzden de kendisi bilimsel bir gerçektir. Yeni bir kuram tasarladığımızda genellikle bir önceki kuramın uzantısını tasarlıyor oluruz. Bu yüzden de bilim aslında devrimsel gelişmeler yerine aslında süsleniyordur.
 Darwin için evrim teorisi ilk başta bir hipotezdi. Türlerin Kökenini yazacağı zaman eline yeterince kanıt geçmişti ve evrimi hipotezden teoriye çevirmek için çok önemli bir yol kat etmişti.

  Evrim onu yanlışlamaya çalışan tüm eleştirilerden sağ çıkmıştır ve açıklamaya çalıştığı her şeyi açıklar. Evrim Teorisi tabiki Darwin’in yazdığı gibi kalmamış, çoğu kez değişmiştir.  Ama bu değişim onun temelini sağlamlaştırmış ve onu artık göz ardı edilemez bir gerçek haline getirmiştir.

  "Evrim 'sadece' bir teoridir; tıpkı kütleçekimi gibi. Eğer ikisinden birini kabul etmiyorsanız (beğenmiyorsanız), bir köprüden atlayarak bir teorinin gerçekliğini test edebilirsiniz."
Marcellin Boule

Şeytanın Papazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder