29 Ağustos 2012 Çarşamba

Nedim Gürsel - Allah'ın Kızları



Yazar: Nedim Gürsel
Kitabın İsmi: Allah'ın Kızları
Önerilen Yayınevi: Doğan Kitap

Tanıtım Bülteninden:

Yaşamını Paris'te sürdüren yazar Nedim Gürsel,Allah'ın Kızları adlı yeni kitabında, İslamiyet'in doğduğu toprakları, cahiliye dönemini ve İslamiyet'in doğuşunu anlatırken Hz. Muhammed'i bir roman kahramanı olarak yansıtıyor. Gürsel, İslam'da inanç ve şiddeti, Hz. Muhammed'in özel hayatıyla ilgili bazı vahiyleri sorguladığını söylediği romanı; bir çocuk ile Harb-i Umumi'de Medine'yi savunmuş dedesinin öyküsünü anlatıyor. Bu küçük çocuk ileriki yıllarında inancını yitirmiş, İslam ve Kuran konusunda bilgiye sahip bir yetişkine dönüşerek her şeyi sorguluyor.

Kitabın tanıtımını daha da ilgi çekici hale getirmek için burada kitap hakkında yapılmış eleştirel bir haberi alıntılıyoruz.

ŞEYTAN AYETLERİ'NIN TEHLİKELİ İZİNDE
Şeytan Ayetleri, Allah’ın Oğulları derken, şimdi de Allah’ın Kızları. Oryantalist bakışla İslam’ı yorumlama düşüncesi, İslam coğrafyasında yetişmiş sanatçılar için gerek ülkemizde, gerekse Batı’da geçer akçe olmayı sürdürüyor. Selman Rüşti’nin Şeytan Ayetleri kitabının ve İranlı ressamın Allah’ın Oğulları adını verdiği gay tablolarının ardından benzer bir çıkışı, yaşamını Paris'te sürdüren yazar Nedim Gürsel yaptı.

Gürsel, önümüzdeki hafta Doğan Kitap'tan yayımlanacak Allah'ın Kızları adlı yeni kitabında, İslamiyet'in doğduğu toprakları ve cahiliye dönemini anlatırken Hz. Muhammed'i bir roman kahramanı olarak yansıtıyor. Kuran'ı temel aldığını söyleyen Gürsel, bugün Hürriyet’e verdiği röportajda Hz. Muhammed’in, ‘özel hayatında Allah’ı ve ayetlerini çıkarı için kullandığını’ iddia ediyor.

Gürsel, İslam kaynaklarında da yer alan Hz. Muhammed’in Zeyd’in karısı Zeynep’e âşık olması olayını ve ebter olaylarını oryantalist bir bakış açısı ile çarpıtarak dile getiriyor.

Peki, Allah’u Teala’nın ‘Habibim’ diye andığı Hz. Mumammed’in, Kuran ayetlerini kendi nefsi için kullanması söz konusu olabilir mi?

İlmimizin yetmediği noktada İslam Araştırmaları Merkezi İSAM’dan ilahiyatçı Dr. Ömer Türker’e danıştık. Türker’in görüşleri şöyle:

Allah’ın Kızları ifadesi oldukça çirkin

Zeyd olayında Hz. Muhammed’in açıklanmasını istemediği bir olay deşifre edilmiştir. Bunun hem de çarpıtılarak dillendirilmesi uygun değil. Hz. Peygamber’in kendi pratik hayatında ve stratejisinde Allah’ı kullanması söz konusu bile değildir. Bu bir peygamber hakkında asla söylenmemesi gereken bir söz.

Gene bir başka olayda Hz. Ayşe için zina iftirası atılmış, Peygamber Efendimiz bir büyük bir sıkıntı içinde beklemiştir. Eğer ayetleri kendi özel hayatı için kullansaydı, sıkıntıya düşmeden hâşâ kafasından bir ayet uydururdu.

Allah’ın Kızları ifadesi oldukça çirkin bir ifade. Ama asıl sorun, Hz. Muhammed’in Peygamberliğine aykırı bilgi ve yorumlar verilmesi. Yazar, Hz. Peygamber’in kendi çıkarları için ayetler uydurduğunu iddia ediyor. Bu tamamen yanlış.

Kevser Suresi’ndeki Hz. Muhammed ile ilgili suçlamaya verilen cevabı, yine Peygamber Efendimizin şahsi bir meselesi olarak değerlendiriyor.

Yazarın anlamadığı temel mesele şu: Hz. Muhammed ile ilgili hiçbir olay Hz. Muhammed’in şahsi meselesi değildir. Ümmeti bağlar ve onlarla ilgilidir. Hz. Muhammed’in yaşamı, ayetleri bütünler ve dini oluşturur. Onu tek başına düşünmemek gerekir. Onun attığı her adım, arkasından gelecek nesiller için birer örnektir. Yani Hz. Muhammed’in hayatı bir anlamda kamusaldır.

Yazar ayetlerin bağlamını çok yanlış bir yere oturtuyor. Nübüvvetle, peygamberlik müessesesi ile sorunu var. Vahye inanmakta zorlanıyor. Tüm sorun buradan ileri geliyor. Tüm ateistler elbette böyle düşünmüyor.

ÇOCUKKEN DİNDARDI, GENÇKEN MARKSİST; ŞİMDİ BİR AGNOSTİK

1951 yılında Gaziantep’de doğan Nedim Gürsel, dindar dedesi ile Cuma namazlarına gittiği çocukluk yıllarının ardından gençlik yıllarında Marksizme ilgi duydu. 20’li yaşlarını Türkiye’de devrim yapma hayalleri kuran bir delikanlı olarak yaşayan Gürsel, aradan geçen uzun yılların ardından şimdi ne Müslüman ne de ateist. Kendi ifadesi ile o bir agnostik. Yani şüpheci.

50’li yaşlarını geçtikten sonra bir o kadar daha yaşamayacağını fark eden ve yeniden mutlak bir yaratıcıyı aramaya başlayan Gürsel’in metafizik kaygılarla yazdığı yeni romanı, kafasının karışık olduğu bir dönemin ürünü. Nedim Gürsel asla yeni bir Selman Rüşti değil. İnananların, kendisi hakkında merhametle dua etmesi gereken üretken bir romancı.

1 yorum:

  1. " Yazarın anlamadığı temel mesele şu: Hz. Muhammed ile ilgili hiçbir olay Hz. Muhammed’in şahsi meselesi değildir. Ümmeti bağlar ve onlarla ilgilidir. Hz. Muhammed’in yaşamı, ayetleri bütünler ve dini oluşturur. Onu tek başına düşünmemek gerekir. Onun attığı her adım, arkasından gelecek nesiller için birer örnektir. Yani Hz. Muhammed’in hayatı bir anlamda kamusaldır." demişsiniz.

    ahzab 50: Ey peygamber, Biz, özellikle SANA şunları helal kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden sahibi bulunduğun cariyeyi, amcanın kızlarından, halalarının kızlarından, dayının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret etmiş olanları; bir de inanan bir kadın eğer kendisini peygambere bağışlar da, peygamber de onunla evlenmek isterse onu, SADECE SANA, DİĞER MÜMİNLERE DEĞİL..

    YanıtlaSil